Ceyhun Atuf Kansu | |
---|---|
Doğum | 7 Aralık 1919 İstanbul |
Ölüm | 17 Mart 1978 (58 yaşında) Ankara |
Meslek | Yazar, şair, doktor |
Ceyhun Atuf Kansu (d. 7 Aralık 1919, İstanbul – ö. 17 Mart 1978, Ankara), Türk yazar, şair ve doktor.
7 Aralık 1919 günü Bostancı’da dünyaya geldi. Babası, uzun yıllar Erzurum milletvekili olarak mecliste görev alan siyasetçi ve eğitimci Nafi Atuf Kansu, annesi eğitimci Müfdale Hanım’dır.[1] Küçük yaşta annesini kaybetti. Babasıyla birlikte 1921’de Ankara’ya gitti. 1938 yılında Ankara Gazi Lisesi’ni bitirdi. İlk şiirini okul dergisinde yayımladı. 1938 ve 1944 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp öğrenimi gördü. Tıp öğrenimi sırasında doğa, çocuk, yurt sevgisini işlediği Bir Çocuk Bahçesi’nde ve Bağbozumu Sofrası adlı ilk şiir kitaplarını yayımladı. Tıp eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Numune Hastanesinde çocuk hastalıkları alanıyla ilgilendi. Bir yandan da Altındağ mahallesinde açtığı bir poliklinikte gecekondu mahallesi çocuklarına sağlık hizmeti götürmeye çalıştı. Çocuklar Gemisi adlı kitabını yayımladı. Daha sonraları kendi isteğiyle gittği Turhal’da11 yıl çalıştı. Bir yandan Turhal Şeker Fabrikası’nın çocuk doktoru olarak çalışırken, diğer yandan şiir kitapları yayımlamayı sürdürdü. Turhal’daki yaşamı sırasında Yanık Hava, Haziran Defteri ve Yurdumdan kitaplarını yayınladı.
1959 yılından itibaren Ankara’da Ankara Şeker Fabrikası ile Şeker Şirketi Genel Müdürlüğünde doktorluk mesleğini sürdürdü. Bu dönemde Ankara Radyosu’nda yaptığı Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal ve Türk dilikonuları üzerine konuşmalarıyla tanındı. Bağımsızlık Gülü kitabıyla 1965-1966 Yeditepe Şiir Armağanı’nı kazanan Kansu, Sakarya Meydan Savaşı kitabıyla da 1970-1971 Behçet Kemal Çağlar Ödülü’nü aldı.
İlk şiiri lise öğrencisiyken arkadaşlarıyla birlikte çıkardığı Filiz adlı okul dergisinde 1938’de yayımlandı. Ardından şiirleri İnkılapçı Gençlik, Ülkü, Yücel, Millet, İstanbul gibi dergilerde yer buldu. Olgunlaşmış bir şiirle kuşağının önde gelen temsilcileri arasında yerini aldı. Bu dönemdeki şiirlerinde toplumsal sorunlara ağırlık verdi.[2] Halk dilinden, halk söyleyişlerinden geniş biçimde yararlanarak,[2] halkın özlemlerini, sevinçlerini, acılarını ve yaşama savaşımını coşkulu bir söyleyişle dile getirdi. Şiirlerinin kaynağını hoşgörü, insanlık sevgisi, ulusal bağımsızlık ve doğa oluşturdu.[2] Çocuk dergisinde masalları, Vakit ve Ulus gazeteleri ile Varlık ve Seçilmiş Hikayeler Dergisinde öyküleri de yayınlandı. 1986’dan başlayarak heryıl verilmek üzere kendi adına şiir ödülü kondu.
Etimesgut Şeker Fabrikasında çocuk doktorluğu görevinde iken kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi. 17 Mart 1978 tarihinde Ankara’da toprağa verildi.